Yazar: DieseL - 12-24-2012, 04:05 PM - Forum: Windows 7
- Yorum Yok
Windows 7 Tüm Sürümler 9in1 Aralık 32’64Bit TR Güncel 2013
Aralık ayı güncellemeleri ve internet explorer 10 eklenmiştir bu gün itibarı ile günceldir orjinaldir
sürümlerde isteğe bağlı aktivasyon vardır
sadece güncellemeler ve sata driverlar
entegre edilmiştir tüm sürümlerde masa üstü simgeleri aktif olarak gelir
harici bir işlem yapılmamıştır
Boyut: 4.37 Gb
Sıkıştırma: Rar / Şifre: rupi
Tarama: ESET Nod32 Av. / Durum Temiz
Platform: Windows 7 /8 xp wista 32x64bit
Gerçek Lojistik Şirketleri Dorse Skinleri Paketi : ETS 2 şirketleri gerçekteki şirketlere dönüşüyor.Örnek olarak FCP şirketi DHL şirketine dönüşüyor. Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
Süspansiyon Modu : En çok hoşuma giden modlama. Araçların süspansiyonları bildiğiniz gibi biraz sert. Bu mod ile daha yumuşak daha gerçekci süspansiyonlara sahip oluyor araçlarınz
Yazar: Husoyin - 12-23-2012, 01:10 PM - Forum: Sağlık
- Yorum Yok
Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı, "sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali" olarak açıklar. Yaşayan bir organizmada, organizmanın dengede olduğu bir durum olarak tanımlanabilir. Bu dengeli durumda organizmaya giren ve organizmadan çıkan madde ve enerji miktarı (organizmanın normal büyüme sürecinde kullanılan madde gözardı edildiğinde) yaklaşık olarak eşittir ve organizmanın hayatta kalma beklentisi vardır.
NOT: Ana Menü>Ayarlar>Grafikler bölümünde bazı boşluklar vardır. Bu boşlukların sebebi orada yazan kelimelerin çeviri dosyasında olmamasıdır. Bu yüzde orada yazan kelimeleri yazıyorum.
[INDENT]Sembolizm, Sembolizm (Simgecilik), 19. yüzyılın sonlarında Fransa'da ortaya çıkmış ve 20. yüzyıl edebiyatını önemli ölçüde etkilemiştir. Bireyin duygusal yaşantısını dolaysız bir anlatım yerine simgelerle yüklü ve örtük bir dille anlatmayı amaçlar. Simgecilik, geleneksel Fransız şiirini hem teknik hem de tema açısından belirleyen katı kurallara bir tepki olarak başladı. Simgeciler, şiiri açıklayıcı işlevinden ve kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, insanın yaşantısındaki anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçladı. Simgeciler, dile getirilmesi güç sezgi ve izlenimleri canlandırmaya, şairin ruhsal durumunu ve gerçekliğin belirsiz ve karmaşık birliğini dolaylı biçimde yansıtacak özgür ve kişisel eğretileme ve imgeler aracılığıyla varoluşun gizemini aktarmaya çalıştılar.
Simgeci şiirin başlıca temsilcileri Charles Baudelaire'nin şiir ve görüşlerinden fazlaca etkilenen Fransız Stephane Mallarme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud'dur. Sembolik yazarlar arasında Jules Laforgue, Henry de Regnier, Rene Ghil, Gustave Kahn, Belçikalı Emile Verhaeren, ABD'li Stuart Merrill, Francis Viele Griffin' de yer alır. [/INDENT]
TANIMI:Hikaye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern hikayeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir. Başka bir tanım yapacak olursak; Türk edebiyatı verimleri içinde 16.asırdan itibaren görülmeye başlanan, genellikle aşıklar tarafından nazım-nesir karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere karşı anlatılarak nesilden nesile intikal eden, yer yer masal ve destan özellikleri gösteren hikayelerdir. (Albayrak Abdullah, 1993)
GENEL ÖZELLİKLERİ: Türk edebiyatında bu özelliğe sahip ilk örnek Dede Korkut Hikayeleridir. Genellikle aşk konusunun işlendiği halk hikayelerinde zaman zaman kahramanlık konularıyla dini konuların işlendiği de görülmüştür. Nazım- nesir karışık olarak anlatılan bu hikayelerin gelişip yayılmasında saz şairlerinin önemli bir fonksiyonu vardır. Pertev Naili Boratav’ın ‘belki eskiden destanların üzerine almış yeni ve orijinal bir nevin mahsulleri’ diye nitelendirdiği hikayeler, destanlardan; mutlaka tarihi bir vakaya dayanmaması, nazım-nesir karışık oluşu ve zamanla nesir kısmının ağırlık kazanması, şahısların ve olayların anlatımında takınılan gerçekçi tavır, kahramanlıktan çok aşk maceralarına yer verilmesi, destanlarda yer alan olaylar kesin bir sonla bitmediği halde halk hikayelerinde kesin bir sonun bulunmaması, halk hikayelerinde söz konusu edilen olayların ve kişilerin oldukça azalması, toplum karşısında anlatılmaları, hikayedeki manzum kısımların genellikle saz eşliğinde dile getirilmesi, değişik bir anlatılma üslup ve geleneğinin olması, belli yerlerinde tekerleme adı verilen belli söz kalıplarının bulunması gibi hususlarda ayrılmaktadır. Ayrıca destanlar belli bir daire teşkil ederler. Hikayelerde, özellikle aşk maceralarını işleyenlerde böyle bir daire söz konusu değildir. Hikayenin kahramanı aşık olur, sevgilisine kavuşma yolunda çeşitli maceralara girer, sonunda kavuşur veya kavuşamaz ama hikaye de orada biter. Destanlarda böyle kesin bir son mevcut değildir. Destanlara en yakın duran Köroğlu ve Dede Korkut Hikayeleri’nde böyle bir tesir görülmektedir.
Halk hikayelerinde anlatılan ilişkiler, toplum içi olup, fertler ve tabakalar arasında cereyan eder. Hikayelerde olağanüstü özellikler epeyce azalmıştır. Halk hikayeleri, Boratav’a göre destandan romana geçiştir. Hikayeler masallara göre oldukça uzundur. Özellikle koşma şeklinde söylenen şiirler duyguyu yoğunlaştırmaya yarar. Halk hikayeleri daha çok aşıklar tarafından kahvelerde, düğün ve benzeri toplantılarda erkeklere hitap eder. Halk hikayelerinin destan döneminin kapanmasından sonra ortaya çıktığı kanaati yaygındır. Nitekim Türk edebiyatında halk hikayelerinin en eski örneği sayılan Dede Korkut Hikayeleri de destandan halk hikayeciliğine geçiş dönemi ürünü olarak kabul edilmektedir.10. yy’ dan itibaren halk hikayelerinin belki de destandan boşalan yeri doldurmak üzere ortaya çıktığı söylenebilir. (Koz M. Sabri, 1981)
Aşk ve kahramanlık konularının çokça işlendiği halk hikayelerinin gerçek hayat olaylarından ayrılan, kendilerine göre bir mantık örgüsü vardır. Bu mantık idealist ölçüler göre şekillenmiş bir hayat anlayışını savunur. Bunun sonucu hikaye kahramanı idealist bir kişiliğe sahiptir. Son olarak şunu unutmamak gerekir ki; kendi içinde tutarlı bir mantığa dayanmak şartıyla halk hikayelerinde olmayacak şey yoktur. (Koz M. Sabri, 1981)
SOSYAL BİLGİLER AÇISINDAN ÖNEMİ: Başta da dediğimiz gibi Sosyal Bilgiler, her türlü bilgiden yararlanan ve bu bilgiler ışığında kendini geliştiren bir disiplindir. Sözlü ve yazılı materyaller bu konuda büyük bir katkı sağlamıştır. Sözlü ve yazılı edebiyat ürünlerinden birisi olan Halk hikayeleri, Sosyal Bilgilerin disiplin olmasında büyük bir destek olmuştur. Sosyal Bilgiler dersinin işlenişinde, hikayelerin, özellikle de halk hikayelerinin dersin işlenişine etkisi büyüktür. Öğrencilerin, dersi hikayeyle birlikte yürütmesi, onların dersi daha kolay ve kalıcı şekilde anlamalarına olanak sağlar. Halk hikayelerinin konularının bir çoğunun da halkın yaşantısından, halkın yaşadığı sorunlardan ve de olaylardan meydana geldiği için, bu konuda halk hikayeleri Sosyal Bilgiler öğreniminde ve öğretiminde büyük bir yardımcıdır.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ VE EDEBİYAT[FONT=Georgia][SIZE=3]
Demokratik bir toplumda Sosyal Bilgiler öğretiminin temel amacı, bireylerde mantıklı ve doğru karar alma ve problem çözme becerisini geliştirmektir. Bireylerin bunları başarabilmesi için; bilgi edinebilmesi, bilgiyi analitik olarak işleyebilmesi/kullanabilmesi, inanç ve değerleri inceleyebilmesi ya da uygun tutum ve değer geliştirebilmesi ve nihayet etkin bir birey olarak sosyal problemlerin çözümüne aktif olarak katılabilmesi gerekir. Edebi ürünler ve diğer yazılı materyallerin işe koşulduğu öğretim durumlarında, yaparak yaşayarak öğrenen ve bu süreçte, arkadaşlarıyla birlikte araştırma raporları hazırlarken, nihai kararı vermeden önce, kendilerinde birden çok kaynağı kullanma bilinç ve becerisi gelişen öğrenciler, sorumluluk sahibi birer yurttaş olarak sürdürecekleri gelecek yaşamlarında da bunları kullanabilecektir. Böylece, onların, demokratik bir toplumun, her türlü dogmadan uzak, eleştirel düşünebilen, inanç ve değerleri inceleyip olumlu tutum ve değerler geliştirebilen uyumlu ve etkin bireyleri olmaları sağlanacaktır.