Zamanlayıcı adını verdiğim programımla bilgisayarınızı önceden ayarladığınız bir vakitte kapatabiliyorsunuz, hazırda beklemeye alabiliyorsunuz, oturumu sonlandırabiliyorsunuz, bekleme modunda sistemi uyutabiliyorsunuz. Merakı olan, ihtiyacı olan herkes programımı kullanabilir. Bedava dağıtımdır. Programımın kullanımını anlatmamakla birlikte kullanımı kolay bir yazılımdır. Konuyla ilgili görüşlerinize, şikayetlerinize, eleştirilerinize her daim açığım.


Dowload; Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.

Bilgisayarı otomatik kapatma programı adından da anlaşılacağı gibi  sizin belirlediğiniz süre sonunda bilgisayarı kapatmak, bilgisayarı yeniden başlamak, oturumu kilitlemek vb gibi fonksiyonları gerçekleştirmenizi sağlar.  Program V2 ile birliklte alarm modu eklenmiştir. Ve grafiksel anlamda iyileştirmeler yapılmıştır.

PROGRAMIN ÖZELLİKLERİ
1) Bilgisayarı Belirlenen Süre Sonunda Kapatmak 2) Bilgisayarı Belirlenen Süre Sonunda Yeniden Başlatmak 3) Bilgisayarı Belirlenen Süre Sonunda Uyku Moduna Almak 5) Belirlenen Süre Sonunda Oturumu Kilitlemek 6)Belirlenen Süre Sonunda Alarm Verme  7) İsterseniz Süreyi Kullanmadan Bu İşlemleri Direk Olarak Gerçekleştirebilirsiniz. 8) Süreyi Duraklatabilir, Sürdürebilir Yada İşlemi Bitirebilirsiniz. 9) Program arayüz bakımından da oldukça kullanışlıdır.


Dowloand Link ; Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.

İngiltere'de yapılan küçük çaplı bir pilot çalışma, 'uzun Covid'li bazı kişilerin akciğerlerinde gizli hasar olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, rutin taramalarla tanımlanamayan akciğer anormalliklerini tespit etmek için ksenon (zenon) gazı ile yeni bir tarama yöntemi kullandılar.
Araştırmada, Covid'e ilk yakalandıklarında hastanede bakım gerektirmeyen ancak ilk enfeksiyonlarından sonra uzun süreli nefes darlığı yaşayan 11 kişiye odaklanıldı.
Bu araştırmada elde edilen sonuçları doğrulamak için daha büyük çaplı ve ayrıntılı bir çalışma yapılıyor.
Mevcut çalışma ise, Covid nedeniyle hastaneye kaldırılan hastaları inceleyen daha önceki bir araştırmayı temel aldı.





Araştırmacılar, bulguların uzun süreli Covid'de nefes darlığının neden bu kadar yaygın olduğu sorusuna bir miktar ışık tuttuğunu söylüyor; ancak nefes darlığı hissinin pek çok ve karmaşıktır nedenleri var.
Uzun Covid, bir koronavirüs enfeksiyonundan sonra haftalarca devam eden ve başka bir nedenle açıklanamayan bir dizi semptomu ifade ediyor.
'Oksijenin taşınması'
Oxford, Sheffield, Cardiff ve Manchester'dan gelen araştırmacıları içeren ekip, ksenon gazı taramalarını ve diğer akciğer fonksiyon testlerini üç grup insanda karşılaştırdı.
Buna, enfekte olduğunda hastaneye kaldırılmayan uzun süreli Covid ve nefes darlığı olan kişiler, Covid ile hastaneye yatırılan ancak uzun süre Covid'i olmayan 12 kişi ve "kontrol" grubu olarak 13 sağlıklı kişi dahil edildi.
Tüm katılımcılar, bir manyetik rezonans görüntüleme (emar-MR) taraması sırasında ksenon gazı soludu.

• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  
• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  
• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  
• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  

Ksenon gazı, oksijene benzer şekilde davranıyor, ancak taramalar sırasında görsel olarak izlenebiliyor.
Böylece araştırmacılar, bu gazın akciğerlerden kan dolaşımına ne kadar iyi geçtiğini gözlemleyebildiler; zira bu geçiş, oksijenin vücutta taşınmasında çok önemli bir aşama olarak görülüyor.
Araştırmacılar, uzun süreli Covid hastası olan kişilerin çoğunluğu için gaz transferinin, sağlıklı kişilerden oluşan kontrol grubuna göre daha az etkili olduğunu gördü.
Covid nedeniyle hastaneye kaldırılan kişilerde de benzer anormallikler görüldü.
Baş araştırmacı ve akciğer uzmanı Dr. Emily Fraser, insanların doktora gidip de neden nefes nefese kaldıkları sorusuna tam olarak yanıt alamamasının sinir bozucu olduğunu söyledi.
Akciğer röntgeni ve taramalarında genellikle herhangi bir anormallik görülmüyor.
Bunun önemli bir araştırma olduğunu ve birçok soruya ışık tutacağını belirten Dr. Fraser, "İnsanların rehabilitasyon stratejilerinin ve yeniden nefes alma eğitiminin gerçekten yardımcı olabileceğini bilmesi de önemli" dedi.
Çalışmanın baş araştırmacılarından Profesör Fergus Gleeson da, "Uzun Covid'li kaç hastanın anormal taramaları olacağı, tespit ettiğimiz anormalliğin boyutu, anormalliğin nedeni ve uzun vadeli sonuçları gibi yanıtlanması gereken önemli sorular var" dedi.
"Bu semptomları tetikleyen mekanizmaları anladığımızda, daha etkili tedaviler geliştirmek için daha iyi konumlanmış olacağız."
Araştırmanın sonuçları henüz resmi emsal değerlendirme sürecinden geçmedi.

Araştırmacılar sönmekte olan bir yıldızın yakınlarında yaşamak için gerekli koşullara sahip bir gezegen bulunduğunu düşündüklerini açıkladı.
'Beyaz cüce' olarak adlandırılan bir yıldızın yörüngesinde bulunduğuna inanılan gezegen, ne çok soğuk, ne de çok sıcak bir alanda; dolayısıyla yaşamak için gerekli koşullara sahip olabileceği düşünülüyor.
Araştırma, İngiltere'deki Kraliyet Gök Bilimi Derneği'nın aylık haber bülteninde yayınlandı.
Araştırmaya başkanlık eden Londra Üniversitesi'nden Profesör Jay Farihi, gök bilimcilerin ilk kez böyle bir gözlemde bulunduklarını söyledi.
Farihi, BBC'ye yaptığı açıklamada, "İlk kez bir beyaz cücenin etrafındaki yaşanabilir alanda böyle bir gözlem yapıldı. Yörüngesindeki gezegende yaşam olabilir" dedi.
Büyük yıldızlar ömürlerini tamamlayıp söndüklerinde kara deliklere dönüşüyor. Ancak bizim güneşimiz gibi daha küçük yıldızlar, tüm nükleer yakıtını tüketip dış tabakalarını kaybedince "beyaz cüce" olarak adlandırılan yıldızlar oluşuyor.
Bu yıldızlar genellikle bir gezegen boyutunda oluyor ve ilk oluştuklarında mavimsi bir beyaz ışık yayıyor.
Bilim insanlarının var olduğunu düşündüğü gezegen, Dünya'dan 117 ışık yılı ötede ve etrafında döndüğü yıldızla arasındaki mesafe, Dünya ile Güneş arasındaki mesafeden 60 kat daha az.







Araştırma ekibinin elinde doğrudan bu gezegenin varlığını kanıtlayan bir delil yok, ancak beyaz cücenin etrafındaki yaşanabilir alanda bulunan Ay büyüklüğündeki 65 gök cisminin hareketleri böyle bir gezegenin varlığına işaret ediyor.
Bu cisimler arasındaki mesafenin değişmemesi, yakınlardaki bir gezegenin çekim alanı içinde olduklarını düşündürtüyor.
Profesör Farihi, gözlemlerinin ekibi için tam bir şok olduğunu söylüyor, "Cisimlerin hareketi o kadar hassas ki, yanılmak mümkün değil" diyor.
Bir yıldızın etrafında halka şeklindeki yaşanabilir alanda gezegenlerde sıvı olarak su bulunması olasılığı var.
Bu da yaşamı mümkün kılıyor.
Farihi, gözlemlerinin gök bilimcileri beyaz cüce yıldızları etrafında araştırma yapmaya yönlendirmesini umuyor, "Gök biliminde genelde bir örnek bulunursa, başkalarının da olduğu anlamına gelir" diyor.

[b]Bilim insanları kuzey buz denizinin derin, buzlu sularında bulunan dev süngerlerin sırrını çözdüklerini söylüyor.[/b]
Bilim insanlarına göre deniz süngerleri, binlerce yıl önce ölen solucanlar ve nesli tükenen diğer hayvanların kalıntılarıyla beslenerek hayatta kalmayı başarıyor.
Süngerler, okyanusların derinliklerinden sığ tropik sulara kadar dünyanın tüm denizlerinde bulunan basit hayvanlar.
Kuzey buz denizinin dibinde geniş bir alana yayılmış şekilde çok sayıda deniz süngeri yaşıyor.
Almanya'nın Bremen kentindeki Max Planck Deniz Mikrobiyolojisi Enstitüsü'nden Dr. Teresa Morganti, bu dev "sünger bahçeleri"nin üzeri buzla kaplı kuzey buz denizinde eşsiz bir ekosistemin parçası olduğunu söylüyor.
Morganti, çapı bir metreyi bulan dev süngerler bulduklarını belirterek bunun, süngerlerin fosillerle beslendiğini gösteren ilk kanıt olduğunu söylüyor.






Araştırmacılar, buzun altındaki sulara kameralarını daldırarak denizin tabanında bir bahçe oluşturan süngerleri görüntülemeyi başardı.
Başlangıçta bu ilkel canlıların suyun soğuk derinliklerinde herhangi bir beslenme kaynağından uzak yaşamalarının sırrı anlaşılamamıştı.

• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  
• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  
• Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
  

Daha sonra alınan örneklerin incelenmesiyle, süngerlerin ortalama 300 yaşında oldukları anlaşıldı.
Hayatta kalmalarının sırrının da antibiyotik üreten yararlı bakterilerin yardımıyla artık nesli tükenmiş hayvanların kalıntılarıyla beslenmeleri olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya başkanlık eden Bremerhaven'deki Alfred Wegener Enstitüsü'nden Profesör Antje Boetius süngerlerin yaşadığı yerde bir fosil tabakası olduğuna dikkat çekti.
Boetius, "Sonunda süngerlerin neden bu kadar bol olduğunu anladık, çünkü bu organik maddelerden yararlanabiliyorlar" dedi.

Profesör Antje Boetius'e göre bu buluş, Dünya hakkında daha öğrenecek çok şey olduğunu ve buz tabakası altında henüz bilinmeyen yaşam türleri bulunabileceğini gösteriyor.

Boetius, "Özellikle de erişmek, araştırmak ve haritasını yapmak için yeterli teknolojiye sahip olmadığımız buzla kaplı denizlerde uzaylıya benzer birçok yaşam türü var" diyor.
Ancak araştırmacılara göre, Kuzey buz denizi iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerden olduğu için bu benzersiz yaşam ortamı tehlikede olabilir.
Bilimsel ölçümler, bölgedeki buzullarda son 30 yılda büyük bir azalma olduğunu gösteriyor.
Bilim insanların deniz süngerleriyle ilgili araştırması 'Nature Communications' dergisinde yayınlandı.



Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.