Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Facebook Sözleri
#31
Sanıyorduk ki gerçek oluyormuş yıldız kayınca tutulan dilekler..
Öyle söylemiştin değil mi temmuzun bir gecesinde..
Yanımdayken bile seni dilemeyi ilk o zaman öğrenmiştim!

Gittin ya!
Artık bana ait bir gökyüzü yok..
Bütün yıldızları ceplerime topladım kaymasınlar diye..

Unutursun demiştin giderken yine temmuzun bir gecesinde..
Unutursun demiştin! derken kime dediğini bile unutmuştun

Biliyordum..O’na gidiyordun!
Şimdi kendimi bile unuturken sende,
Sensiz yaşlandığımı görmemek için bakamıyorum artık aynalara bile..
Ara
Cevapla
#32
Konumuzla pek bir alakası yok ama; yaşadığın şehrin hava durumlarını senden daha fazla takip etmeye başladım belki de son 1 haftadır. Hava soğuk ama sıcak gibi aldanma havalara, atkını tak, sıkı giyin, üşüme gibi saçmalıkları sana söyleyemiyorum artık kusura bakma. Bunların dışına çıkıp, alışılmamış bir şeyler söylemek istiyorum sana.

Ben aslında çok güzel sevecektim seni; gecenin bir yarısında yıldızlardan göz kapaklarına bir papatya serip başucuna koymak istemek gibi bir hayal gücüm vardı, sen o gecelerde hep yıldızlara bakıp bardak bardak viskiyi sek içmeme neden oldun.

Sarı rengi, benim takımımın rengi olduğu için değil, senin okadar hayranca tuttuğun takımın renginden olduğu için sevdim.
Papatyadan çay olduğu gerçeğini, senin sayende öğrendim. Mesafelerin insanın içini nasıl yaktığını, mutfaktaki ocağı yakmaya çalışırken yanlışlıkla elimi yaktığım anda hissettim.

Neyse söyleyemeyecektim ama yine dayanamadım bak ;
-Sıkı giyin e mi , terliksiz, çorapsız ayakların yalın gezme,
-yemeğini aksatma,
-bunalıma girme, üzülme, ve ağlama
-değmeyecek insanlara kafa yorup, kendini tüketme
-gece çok fazla geç yatma, yatarken üstünü açma,


Sen bana baştan beri yapılmış bir enteresan şaka gibiydin;
ve ben bu şakaya hiç bir zaman gülemedim.
Ara
Cevapla
#33
tumblr_mux7t07do91s4brc2o1_500.jpg

Gözlerimi aniden gelip apansız gidiveren
bir sevgilinin ardından yitirdim
Ne gelişini görebildim, ne gidişini yakalayabildim
Yüreğimi adına sevda dedikleri,
Önce içimi ısıtan sonra cayır cayır yakan
Kahpe bir kıvılcımın ardından tükettim
Yanıp kavrulmuş bir kere, küllerini savurmakla yetindim
Düşlerimi dönüş biletsiz çıktığım
bir aşk yolculuğunda kaybettim.
Yalnızca gitmeyi istemiştim
Yoruldum, kayboldum ama hala geri dönemedim..
Şimdi tüm bunların ardından,
Yakıp yakıp söndürdüğüm sigaralar
İçmeyi bildiğimden değil aslında
Yaktığım her sigara
Belki yüreğimin sönen ateşini
Yeniden yakar diye ucunda..
Aslında hepsi bahane
Belki dumanına takar da,
Adam gibi bir aşk getirir diye bana...?
Ara
Cevapla
#34
tumblr_mv8mj0EvWe1si0zc7o1_500.gif


Bak şimdi ben muhafazakar bir insanım.

Hiç anlamam senin gibi el ele tutuşmaktan.
Hiç anlamam yok öpüşmekmiş, yok sevişmekmiş vs.
Ne diyorsun? uzak o şeyler bana. Karşındayken bir kere benim yüzüm kızarır.
Başımı kaldırmayı geçtim, sen benden seni öpmemi mi bekleyeceksin?
Bekleme çünkü yapamam ben bunları, hatta dokunmak bile zor gelir bana,
bu yüzden merhabalaşmayı bile vedalaşmalar gibi sevmeyebilirim....
Yolda beraber yürürken, sırf karşıdan erkekler geliyor sana bakmasınlar diye,
yürüdüğün yolu kırmanı, diğer tarafa geçmeni isterim.
Hatta başka erkekler geçince onları görmezden gelmeni isterim.
En az bunu, bana gelmeni istediğim kadar isterim biliyor musun?
Benden seni her yerde gezdirmemi bekleme, en fazla iki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmur manzarası da olur, ama başka türlü olmaz..
Sinemaymış, romantik film izlemekmiş, öpüşmekmiş...
Aman.. Aman diyim uzak olsun bize.
O cafe senin bu cafe benim gezmeyiz biz,
Sıkıcı ve odun bir insan olurum ben senin için.
Park köşelerinde kırıştırmayız, evden annenden izinsiz dışarı çıkalım diyemem sana.
Hatta annemle tanışmanı bile isterim, o yüzden bize gidelim derim.
Ama üşütürsen bize gidelim demem, ceketimi veririm.
Elini tutup üflerim belki ısınsınlar diye.
Doğum gününde sana çikolatalar, süslü püslü hediyeler almam.
Kalıcı bir şey olmasına özen gösteririm çoğunlukla.
Bu bir kitap olabilir, yada benim yazdığım duygu yüklü bir şiir, senin her okumanda bir anlam ifade eden.
Bunlar sana anlamsız geliyorsa işte o zaman bizim beraber olmamız imkansız olur,
arada mesafeler filan olunca değil.
Hatta sadece ben yalnız olurum, çünkü sen başkasını bulursun..
Böyle şeyleri yapıp da buna aşk diyen çok insan var ne de olsa..
Ama dediğim gibi,
ben yalnız kalırım hep..

''Belki de gecelerde bu yüzdendir, ağlamaklı yalnızlıklarım...'
Ara
Cevapla
#35
tumblr_n0hhd0Qc3c1rkxyouo1_500.jpg


Açık konuşmak gerekirse;

İyice içime kapandım ben. ''İhtiyacım var sana'' dediğin hiç bir sözü üzerime alınmadım.
Senin dizlerinin üzerine aldığın, omuzlarına yaslandığın kişileri görünce epey bi bunaldım sayılır.
Ve tüm bunlara rağmen bana söylediğin sözler de epey baydı.
Hep gerildim anlayacağın, hiç gelmedin anlayacağın.
Anla beni demenin de bir anlamı yok biliyor musun? ben anlaşılmadıktan sonra..
Tüm bunlara rağmen... 

Neyse, geç oldu.
İyi uykular sana, bu defa üstünü örtmesen de olur.
Ara
Cevapla
#36
‘‘Benim gibi birini bulamazsın’’ demiyorum sana.


Kim bilir bundan sonra benden daha iyi kaç kişi çıkacak karşına, çıkabilir zor olsa da.
Benden daha zeki ve akıllı birileri çıkabilir, sana benden daha güzel sözler yazabilecek birisi çıkabilir.
Hatta her sabah uyandığında yüzünü gülümseten güzel mesajlar yazan, gecesini gündüzüne katarak seni düşünen biri çıkabilir.
Sen uyumadan önce, üstünü ört diyen biri bile çıkabilir karşına.
Elini tuttuğunda yüzü kızaran, hatta elini tutmaya kıyamayan biri de olabilir.

Erkekler karşıdan geliyor, sana bakmasınlar diye "bu tarafa geç" diyen biri de olabilir bu.
Seni güzel yerlere götürebilen, neleri sevip sevmediğini hatta çayına kaç şeker attığını, sabah kaçta kalkıp, gece kaçta uyuduğunu, ne tür kitaplar okuduğunu bilen, neleri sevdiğini bilen, seni koruyup kollayan ve hatta belki elbiselerine-giyimine dar ve kısa diye kızabilecek biri de çıkabilir karşına; "Benim gibi birini bulamazsın" demiyorum; benden daha iyilerini de bulabilirsin.

Ama bilmen gereken bir şey var;
Senin için yüreği benden daha çok yanan birisi olabilir karşına çıkacak kişi.
Ne kadar imkansız olarak görünse de bunlar mümkün, lakin sen aldanma bunlara olur mu?

Çünkü bilmeni istiyorum, benim gibi seven karşına çıkmayacak bundan sonra;
bu defa sen sadece buna yanmalısın işte.
Ara
Cevapla
#37
‘‘Benim gibi birini bulamazsın’’ demiyorum sana.

Kim bilir bundan sonra benden daha iyi kaç kişi çıkacak karşına, çıkabilir zor olsa da.
Benden daha zeki ve akıllı birileri çıkabilir, sana benden daha güzel sözler yazabilecek birisi çıkabilir.
Hatta her sabah uyandığında yüzünü gülümseten güzel mesajlar yazan, gecesini gündüzüne katarak seni düşünen biri çıkabilir.
Sen uyumadan önce, üstünü ört diyen biri bile çıkabilir karşına.
Elini tuttuğunda yüzü kızaran, hatta elini tutmaya kıyamayan biri de olabilir.

Erkekler karşıdan geliyor, sana bakmasınlar diye "bu tarafa geç" diyen biri de olabilir bu.
Seni güzel yerlere götürebilen, neleri sevip sevmediğini hatta çayına kaç şeker attığını, sabah kaçta kalkıp, gece kaçta uyuduğunu, ne tür kitaplar okuduğunu bilen, neleri sevdiğini bilen, seni koruyup kollayan ve hatta belki elbiselerine-giyimine dar ve kısa diye kızabilecek biri de çıkabilir karşına; "Benim gibi birini bulamazsın" demiyorum; benden daha iyilerini de bulabilirsin.

Ama bilmen gereken bir şey var;
Senin için yüreği benden daha çok yanan birisi olabilir karşına çıkacak kişi.
Ne kadar imkansız olarak görünse de bunlar mümkün, lakin sen aldanma bunlara olur mu?

Çünkü bilmeni istiyorum, benim gibi seven karşına çıkmayacak bundan sonra;
bu defa sen sadece buna yanmalısın işte.
Ara
Cevapla
#38
Bugün oturduğum yerde nedense aklıma sürekli gelen bir şey vardı.. "Sevmek, ne garip" .. 

Aslında sevmenin kendisi mi garip olan yoksa seven yada sevilen mi işte burada kafama koca bir soru işareti dank etmiyor değil..
Zamandan sıyrıla sıyrıla bugünlere gelen yaralarım var benim. Her iyileşeceğini söyleyen tarafından kanatılan daha fazla derin soyulan ve can acıtan yaralarım. Bazen düşünmüyor da değilim "geçecek" diyenlerin geçmemesi için daha fazla çaba gösterdiğini. Yada en son ihtimal ben umutsuzluğun halt safhalarda olduğu ütopyalardayım ? Birileri buldukça da ben kayboldum, kayboldum da nerde kaldım habersizim . 
Neyse sevmek demiştim değil mi ? 
Hani şu insanın hayatta belki de hiç bir safhasında hiç birşeye yenilmeyip kalkıp bir 6 harfe yenilmesi "sevmek".. 
Hayat kurmanın belki de bir diğer adı olan "sevmek"..
En umutsuzluk vaat edeni de kendine her sözüyle her hareketiyle çok fazla yakın bulunca bile ona kızmanızdır "sevmek"
Halbuki onun hiçbir şuçu yok onun haberi bile yoktur ama elde değildir işte hatta onun birini bulunca, ya da birini sevdiğini görünce “Tamam bitti bidaha onu asla sevmeyeceğim” diyip, onu her gördüğünüz daha fazla bir aşkla "sevmek"..
Zamanında karalanmış sayfalarca yazıları sana bir bir yedirmesidir "sevmek"
Sen ona bakmaya bile kıyamazken seni göz göre göre ezip geçmesidir, görmemezlikten gelmesidir belki de bunlara rağmen "sevmek"..
Hayatta tek görevim yaratılış nedenim , sükut etmek sessiz kalmaksa herkese , ona konuşmaktan hiç yorulmamaktı "sevmek"..
Millete kök söktüren doğrularının, onun bir sözüyle yön değiştirmesiydi belki de "sevmek"..
Bazen içindekileri bile adam akıllı dökemiyor insan ne garip .
İşte, kaleminin bile tükenmeyen ucunu, ona kullanırken tükenmesiymiş "sevmek"
Canını yaktığını bile bile, her seferinde acıyı iliklerine hissettirdiğini bile bile yinede hamdolsun senden gelen acıya diyebilmekmiş "sevmek"

Aslında şimdi bile anlatamıyorum ben derdimi sanki kalemim bu düşüncelerimi yazmama engel gibi karşıma dikiliyor, ucunu açtıkça her yazmaya kalktığın kırılan kalem ucu misali.. O l m u y o r . . 
Herşey zor da bu hayatta sanırım en zoruda ; zor olanı söylemek..
Evet evet hayat çok yönlüymüş duydum peki neden unutturmuyor bazı şeyleri bu yönlülük içinde ? Onlar neden sabit ki ? Sadece eksenimde dönüyorum sebepsiz şaka gibi ..

Neyse Sukut ; edebii yolu tercih edip sus yine, bu yol gaib ..


"Yaşantı" .
Ara
Cevapla
#39
Sana sımsıkı sarılıp kirpiklerinden öperek uyumak vardı şimdi...
Eğer öyle olsaydı uyuyabilmek için uğraşmazdım saatlerce. Endişelerim olmazdı, korkularım olmazdı, kabuslarla uyanmazdım mesela. Eğer sen olsaydın yanımda ve sarılsaydın sıkı sıkıya, "bunların hepsi geçecek" demene bile gerek kalmazdı. Söylemeden geçerdi çünkü...
Seni yüreğimle hissedip parmak uçlarımla sevmeyeli hayli zaman oldu.
Gittiğinin farkındayım, gelmeni de beklemiyorum merak etme.
özledim sadece, hepsi bu...
Ne de olsa insan çabuk alışamıyor bazı şeylere...
Ara
Cevapla
#40
Hayatıma son vermeden önce sana son kez yazıyorum.
Bu bir intihar değil, seni Allah’a ihbar mektubumdur…

Satırlarıma başlamadan önce son bir kez daha seviyorum seni. Saçlarını son bir kez daha okşuyorum usulca. Senden nefret etmek için o kadar çok nedenim var ki… Ama her şeye rağmen bunu yapamıyorum. Sana kızamıyorum, nefret edemiyorum. Senden kurtulmanın mümkün olmadığı bir hayatı ite kaka yaşamaya çalıyorum. Çareler çare olmuyor acıma, içimdeki sesi susturmayı başaramıyorum.
Geç kalışlarıma ağlıyorum bu gece, ertelediklerime…
Böyle olmasaydı keşke…

Oysa seni tanımadan önce de mutluydum ben. Telefona bağımlı yaşamıyordum en azından. Birinin sesi bana hayat destek ünitesi olmak zorunda değildi. Soğuk kış gecelerinde bir yorgan daha örterdim üzerime, bir yere gittiğimde çift kişilik masaya oturmazdım; tüm bunlar için sana ne gerek vardı? Ne diye konustun benimle, ne diye güldürdün yüzümü… Ne diye elimden tuttun hayallerimde ? Ben sana ne yaptım da böyle alıştırdın kendine?
Günlerdir uykusuzum…
Yattığım gibi uyuduğum zamanları özlüyorum.
Şimdi son bir kere daha uyuyup bir daha uyanmak istemiyorum…

O kadar hayal kırıklığım var ki artık hiçbirisiyle başa çıkamıyorum… Bir insanın mutlu olacağı günleri iple çekip, ucuna geldiğinde o ipin kopması ne acı… Gülümsemeye bir adım kala geçtim mutluluğu. Kocaman bir çığ kütlesiyle boğuşan kardelen gibiyim, filizlenirken döküldü tomurcuğum…
En kötüsü de asla baba olamayacağım!
Minik bir kız çocuğuna küçücük elbiseler giydirip dans edemeyeceğim onunla. Omzuma alıp parka götüremeyeceğim, elinden tutup okula gidemeyeceğim. Onun büyüdüğünü izleyemeyeceğim mesela…
İçimde çoktan kopmuş bir kıyamet var!
Hiç tadamayacağım duygular için ağlıyorum bu gece…

Bu mektubum olur da eline geçerse bir şekilde, okursan hiç beklemediğin anda bir yerlerde; üzülmüş gibi yapma lütfen…
Bir palyaçonun hüzünlü yüzünden düşürdüğü gülümseyişi tak yüzüne. Kocaman umutları olan bir adamı koca bir hiçe çevirmenin haklı gururunu yaşa.
Böyle olması benim seçimim değildi! Ben istemez miydim yeni bir güne daha umutla uyanmayı? Korkmadan, kaçmadan sevmeyi, “ne olacaksa olsun…” deyip sıkı sıkıya sarılmayı? Parmaklarım sızlayana dek hayata tutunmayı, bağlanmayı. Hatta yeniden sevmeyi…
Elbette isterdim…
Hem de her şeyden çok isterdim bunu… Şimdi senin olsun yüreğin de, sevgin de, huzurun da. Gidiyorum artık hayatından.
Ben intihar ederken, sen iftihar et…

Ölene dek seni seveceğime söz vermiştim, o sözümün hala arkasındayım.
Hala seni seviyor olduğumu bil. Son gözyaşımı da senin için dökeceğim sevdiğim kadın.
Bu sana son ağlayışım…
Hoşça kal…
Ara
Cevapla
  


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar:
1 Ziyaretçi


Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping