DieseL tarafından 10-27-2012, 01:58 AM tarihinde
Balıklar (Latince: Pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moly vs.). Örneğin tatlı su balıklarından Lepistes'in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir.Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur.Balıklar su yaşamındaki en önemli varlıklardan birtanesidir.
Bulunmuş olan en eski balık fosilleri 500 milyon yaşındadır. Günümüzün balıkları kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) ve kemikli balıklar (Osteichthyes) olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar gibi diğer iki grubu oluşturmuş olan Placodermi (Zırhlı balıklar) ve Acanthodii (dikenli köpek balıkları)'nın nesilleri 300-400 milyon yıl evvel tamamen tükenmiştir
Bir kulakcık ve karıncıktan meydana gelen yüreklerinde daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken surda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır. Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir. Tek yüzgeçler nadiren birden fazla olsalar da simetrik çiftler meydana getirmezler.
Uçan balıklar çok gelişmiş olan göğüs yüzgeçlerini açarak bir-iki dakika su üstünde uçabilirler. Yaşadığı yerlerde su kuruduğu zaman balçığa gömülüp akciğer solunumu yapabilen, sürünerek gölden göle geçebilen, kısa bir süre havada uçabilen, elektrik ve ışık üretebilen çeşitli balık türleri mevcuttur. Balıkların pulları birbirleri üzerine kiremit gibi dizilmiş, kemiksi, kaygan ve antiseptiktir. Antiseptik mukus salgısı, üzerine yapışan bakteri ve sporları yok eder.
Balıkların harekette önemli rol oynayan değişik kuyruk tipleri mevcuttur. Çatallanmış kuyruk tipine “difiserk”, çatallı olup eşit parçalı olana “homoserk”, köpek balıklarında olduğu gibi çatalları eş olmayan kuyruk tipine de “heteroserk” denir.
Balıklar omurgalı canlılar içerisinde sayıca en fazla olanıdır. Çalışmalarda balık türünün 40.000 kadar olduğu söylenmektedir.
Balıkların günümüzde sportif ve akvaryumdaki değeri yanında büyük bir protein kaynağı olması ticari değerini arttırmaktadır. Balıkların yeryüzündeki dağılımları o kadar geniştir ki, Antartika sularında, sıcak tropikal sularda, acı sularda, tatlı sularda, ışığın ulaştığı dağ derelerinde veya insanların henüz ulaşamadığı oldukça derin ve karanlık sularda yaşayabilmektedir. Üç türlü beslenme görülür: Herbivor (otçul), karnivor (etçil) ve omnivor (hem et hem de bitkisel besin yiyenler). Yalnız çenelerinde değil, bütün ağız boşluklarında ve yutaklarında sıralanış ve şekil olarak birbirinden farklı birçok diş bulunur. Bu genelde beslenme şekillerine göredir. Bazılarında farinks (yutak) dişleri gelişmiştir. Yalnız Mersin balıklarında ve Demetsolungaçlılarda diş bulunmaz.
DieseL tarafından 10-27-2012, 01:38 AM tarihinde
DieseL tarafından 10-27-2012, 01:36 AM tarihinde
DieseL tarafından 10-27-2012, 01:35 AM tarihinde
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:31 AM tarihinde
Fizyoloji (işlevbilim) Yunanca φυσις, physis, doğa, köken, origin ve λόγος, logos, nizam sözcüklerinden doğal şeylerin kuralları anlamında, Canlıların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bilim dalıdır. Fizyolojiyle ilgilenen bilim adamlarına "fizyolog" denir. Fizyoloji alanında en büyük ödül Nobel Tıp veya Fizyoloji ödülüdür.
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:30 AM tarihinde
Ortopedi, orthos ve paedia sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş düzgün (orthos) çocuk (paedia) anlamına gelir. Temel olarak kas iskelet sistemini ve onun sorunlarını inceleyen, gövdenin devinim dizgesinin morfolojisini ve işlevini değiştiren doğumsal, sonradan edinilmiş ya da travma sonucu oluşan lezyonları incelemeye, önlemeye ve tedavi etmeye yönelik tıp uzmanlık dalıdır.
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:28 AM tarihinde
Fiziksel tıp ve rehabilitasyon (eskiden fizik tedavi ve rehabilitasyon; kısaltılmış olarak FTR), temelde kas-iskelet sistemi hastalıklarının tanısı, konservatif (cerrahi dışı) tedavisi ve rehabilitasyonunu konu edinen bir tıbbi uzmanlık dalıdır. Bununla birlikte, yalnız kas-iskelet sistemi değil, diğer sistemlere ait doğumsal ya da edinilmiş hastalıklara bağlı fizyolojik ya da anatomik yetersizlikler de bu dalın alanına girer. Dolayısıyla FTR, her yaştan hastada; ağrı, işlev kaybı, yaşam kalitesinde bozulma ve bağımlılık nedeni olan nörolojik, ortopedik, romatizmal ve kardiyopulmoner hastalıkların birincil ya da destekleyici tedavisi ile uğraşır.[1]
Bu tıp dalı, İngilizcedeki physiatry sözcüğünün Türkçeleşmiş hali olan fiziyatri adıyla da ifade edilebilmektedir ancak bu terim TDK ya da Dil Derneği gibi kurumların sözlüklerinde henüz yer edinmemiştir[2][3] ve dalın uzun adı kadar yaygın kullanılmamaktadır.
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:27 AM tarihinde
Göğüs hastalıkları, özellikle akciğerlerin pnömoni, plörezi, tüberküloz, bronşektazi, akciğer kanserleri, plevra hastalıkları, mediasten hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), astım gibi solunum sisteminin alt bölümlerinin hastalıkları ile ilgilenen bir daldır.
Dahili tıp bilimlerine bağlı bir anabilim dalıdır.
Amfizem, ampiyem gibi hastalıklar da bu gruptadır.
Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon için bakınız; Pulmoner Hipertansiyon
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:27 AM tarihinde
Hematoloji, kan bilimi. Tıbbın kan ve kan bozuklukları ile ilgili dalına verilen isim.
Hematoloji, hücre tiplerine ve gruplarına göre üç ana alana bölünür:
Eritrositler (Alyuvarlar)
Anemiler
Hemoglobinopatiler
Kan bankası
Lökositler (Akyuvarlar)
Lösemiler
Nötropeniler
Miyeloproliferatif hastalıklar
Miyelodisplastik sendrom
Lenfoma ve lenfoproliferatif hastalıklar
Multipl miyelom
Trombositler ve koagülasyon (pıhtılaşma)
Kanama ve koagülasyon bozuklukları
Yinelenen tromboz
Trombositopeni ve trombositoz
DieseL tarafından 10-27-2012, 12:26 AM tarihinde
Gastroenteroloji, sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenen bilimdalı. Bu bilim dalı uzmanına gastroenterolog deniliyor.
Yemek borusu, mide, ince bağırsaklar, kalın bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, pankreas organlarını konu alan söz konusu bilim dalı; bu organların ülser, gastrit, sarılık, siroz, spastik kolon (irritabl bağırsak sendromu: İBS), safra kesesi taşları ve iltihabı, mide-bağırsak kanserleri, hemoroid (mayasıl, basur) gibi bilinen hastalıklarına çözüm arıyor.
Gastroenterolojik hastalıklardaki klinik belirti ve bulgulardan başlıcaları şunlardır:

Kabızlık
İshal
Kusma
Bulantı
Karın ağrısı
İrritabıl barsak sendromu
Retrosternal yanma hissi (Göğüs ortasında yanma hissi)
Asit reflüsü (Ağza acı su gelmesi)
Safra kesesi ağrısı
  •  Önceki
  • 1
  • ..
  • 160
  • 161
  • 162(current)
  • 163
  • 164
  • ..
  • 168
  • Sonraki 
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
Kullanıcı Adınız:

Şifreniz:


Giriş Yap
Forumda Ara

Forum İstatistikleri
Toplam Üyeler: 9,532
Son Üye: dharshanxx24
Toplam Konular: 2,173
Toplam Yorumlar: 2,680


Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping